“İsrail ya da Filistin’de işlenen herhangi bir cinsiyete dayalı şiddet suçu, dünyanın geri kalanın da olduğu gibi bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmalı.” ifadesini kullanan Alsalem, “Bu suçlar kesinlikle cezası kalmamalı.” ifadesini kullandı.
BM Raportörü Alsalem, “İsrail, doğumları önlemeye çalışıyor, çok sayıda anneyi, bebeği öldürüyor veya açlıktan ölmelerine sebep oluyor ya da bombardımanlar veya keskin nişancılar tarafından topluca öldürülmelerine olanak veriyor.” diye konuştu.
İsrail’in, Filistinli kadınları, özellikle anneleri üremelerini hedef alan şiddette maruz bıraktığını söyleyen Alsalem, ayrıca, Gazze’de her saatte 2 annenin öldüğünü kaydetti.
İsrailli askerlerin, Gazze’de ele geçirdikleri evlerde kadınların iç çamaşırlarıyla poz vermelerini ve bunları sosyal medyada paylaşmasını, “Filistinli kadınların kişisel ve özel eşyalarına karşı bu yaklaşımın, onlara yönelik şiddetin birçok katmanından biri olduğunu düşünüyorum.” sözleriyle yorumlayan Alsalem, bunun İsrail askerlerinin nefretini ortaya koyduğuna işaret etti.
Alsalem, askerlerin kadınların özel eşyalarına bir savaş ganimeti gibi davrandığını vurgulayarak, “Bu hareketler, Filistinlilerin öldürüldüğü, belki de hala enkaz altında oldukları evlerin kalıntılarının üzerinde yapılıyor.” diye konuştu.
“SORUMLULAR HESAP VERMELİ”
İsrail askerlerinin bu tür eylemlerine yönelik soruşturma açılmasını ve bunların sonlandırılmasını isteyen Alsalem, “Sorumlular hesap vermeli.” dedi.
BM Raportörü, bu eylemin İsrail Savunma Kuvvetlerinin çok sayıda ihlalinden sadece biri olduğunu, en ciddisi bile olmadığını belirterek “Gazze’de açlıktan, soykırımdan, etnik temizlikten bahsediyoruz. İnsani yardımın reddedilmesinden, en temel yaşam hakkından, güvenlik ve onur hakkından bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı.
GAZZE’DE SON DURUM
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 8 bin 900 kadın öldü.
BM verilerine göre, yaklaşık 1 milyon kadın ve kız çocuğu yerinden edildi. 3 binden fazla kadın eşini kaybetti ve ailesinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kaldı.
BM raportörleri, hamilelerin giderek artan sayıda düşük yaptığına, ağrı kesici ve anestezi olmadan sezaryenle doğurmak zorunda kaldığına, annelerin açlık ve susuzluk nedeniyle bebeklerini emziremediğine işaret ediyor.
